NUMARALI
HADİS-İ ŞERİF:
65 - (1468) وحدثني
حرملة بن
يحيى. أخبرنا
ابن وهب.
أخبرني يونس
عن ابن شهاب.
حدثني ابن
المسيب عن أبي
هريرة. قال:
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم:
"إن
المرأة
كالضلع. إذا
ذهبت تقيمها
كسرتها. وإن
تركتها
استمتعت بها
وفيها عوج".
[ش
(كالضلع) هي
واحد الأضلاع:
وهي عظام
الجنبين.
ووجهه الشبه
الاعوجاج. قال
أهل اللغة:
الضلع أنثى.
والمشهور في
لامها الفتح،
وقد تسكن. (عوج)
ضبطه بعضهم
هنا بفتح
العين. وضبطه
بعضهم بكسرها.
ولعل الفتح
أكثر. وضبطه
الحافظ أبو
القاسم ابن
عساكر وآخرون
بالكسر. وهو
الأرجح. على
ما سننقله عن
أئمة اللغة،
إن شاء الله
تعالى. قال
أهل اللغة:
العوج،
بالفتح، في كل
منتصب
كالحائط
والعود وشبهه.
وبالكسر ما
كان في بساط
أو أرض أو
معاش أو دين. ويقال:
فلان في دينه
عوج، بالكسر.
هذا كلام أهل
اللغة. قال
صاحب المطالع:
قال أهل
اللغة: العوج، بالفتح،
في كل شخص
مرئي. وبالكسر
فيما ليس
بمرئي،
كالرأي
والكلام].
{65}
Bana Harmeletü'bnü Yahya
rivayet etti. (Dediki): Bize İbni Vehb haber verdi. (Dediki): Bana Yunus, İbni
Şihâb'dan naklen haber verdi. (Demişki): Bana İbni'l-Müseyyeb, Ebu Hureyre'den
nak!en rivayet etti. Ebu Hureyre şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi vi
Sellem) :
«Gerçekten kadın kaburga
kemiği gibidir. Onu doğrultmağa kalkarsan kırarsın. Hâli üzere bırakırsan
kendisinden, eğrilik bulunduğu halde istifâde edersin.» buyurdular.
(1468) وحدثنيه
زهير بن حرب
وعبد بن حميد.
كلاهما عن يعقوب
بن إبراهيم بن
سعد، عن ابن
أخي الزهري، عن
عمه، بهذا
الإسناد،
مثله سواء .
{…}
Bana Züheyr b. Harb ile
Abd b. Humeyd ikisi birden Ya'kub b, İbrâhîm b. Sa'd'dan, o da Zührî'niıı
kardeşi oğlundan, o da amcasından bu isnâdla bu hadîsin tamamiyle mislini
rivayet ettiler.
59 - (1468) حدثنا
عمرو الناقد
وابن أبي عمر.
(واللفظ لابن
أبي عمر) قالا:
حدثنا سفيان عن
أبي الزناد،
عن الأعرج، عن
أبي هريرة.
قال: قال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم:
"إن
المرأة خلقت
من ضلع. لن
تستقيم لك على
طريقة. فإن
استمتعت بها
استمتعت بها
وبها عوج. وإن ذهبت
تقيمها
كسرتها.
وكسرها
طلاقها ".
{59}
Bize Amru'n-Nâkıd ile
İbni Ebî Ömer rivayet ettiler. Lâfız İbni Ebî Ömer'indir. (Dedilerki) : Bize
Süfyân, Ebu'z-Zinâd'dan, o da A'rec'den, o da Ebu Hureyre'den naklen rivayet
etti. Ebu Hureyre şöyle demiş: Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) :
«Şüphesiz ki, kadın kaburga
kemiğinden yaratılmıştır. Senin için yeknasak bir şekilde doğrulmaz. Ondan
istifade etmek istersen kendisinde eğrilik olduğu halde istifâde edersin;
doğrultmaya kalkarsan kırarsın. Kadının kırılması boşanmasıdır.» buyurdular.
60 - (1468) وحدثنا
أبو بكر بن
أبي شيبة.
حدثنا حسين بن
علي عن زائدة،
عن ميسرة، عن
أبي حازم، عن
أبي هريرة، عن
النبي صلى
الله عليه
وسلم قال:
"من
كان يؤمن
بالله واليوم
الآخر، فإذا
شهد أمرا
فليتكلم بخير
أو ليسكت.
واستوصوا
بالنساء. فإن
المرأة خلقت
من ضلع. وإن
أعوج شيء في
الضلع أعلاه.
إن ذهبت تقيمه
كسرته. وإن
تركته لم يزل
أعوج. استوصوا
بالنساء خيرا".
[ش
(وإن أعوج شيء
في الضلع
أعلاه) يعني
أنها خلقت من
أعوج أجزاء
الضلع، فلا
يتهيأ
الانتفاع بها
إلا بالصبر
على تعوجها].
{60}
Bize Ebu Bekr b. Ebî
Şeybe rivayet etti. (Dediki): Bize Hüseyn b. Alî, Zâide'den, o da Meysera'dan,
o da Ebu Hâzim'den, o da Ebu Hureyre'den, o da Nebi (Sallallahu Aleyhi ve
Se!lem)'den naklen rivayette bulundu;
«Her kim Allah'a ve
âhiret gününe îmân ederse bir şey gördüğü zaman yâ hayır söylesin; yahud
sussun! Kadınlar hakkındaki vasiyyeti (mi) tutun! Çünkü kadın kaburga
kemiğinden yaratılmışıtır. Kaburganın en eğri yeri de üst kısmıdır; doğrultmağa
kalkarsan kırarsın; (hâli üzere) bırakırsan eğri kalmakta devam eder. Kadınlar
hakkında birbirinize hayır tavsiye edin!» buyurmuşlar.
İzah:
Bu hadîsi Buhârî
«Bed'üi-Halk» ve «Nikâh» bahislerinde tahrîc etmiştir.
Dıla': Kaburga kemiği
demektir; cem'i: adla' gelir. Bu kelimeyi dil' şeklinde okuyanlar da vardır.
Müennes bir kelimedir.
Avec veya Ivec :
Eğrilik mânâsına gelir. Bu kelimeyi bâzı râviler ivec, birçokları da avec
şeklinde zaptetmişlerdir. Hafız Ebu'l-Kasim b. Asâkir ile diğer bir takım ulemâ
«Ivec» okumuşlardır. Burada müreccah olan da budur. Çünkü lisân âlimleri iki
okunuş arasında fark görmüş, avec'in duvar ve ağaç gibi dik duran şeyler
hakkında, ivec'in ise yaygı, yer, maaş, borç ve sâirede kullanıldığını
söylemişlerdir. Bir takımları avec'in görünen şeylerde, ivec'in ise fikir ve
söz gibi görünmeyen şeyler hakkında kullanıldığını bildirmişlerdir.
Dâvudî'nin beyanına
göre bu hadîste kadının kaburga kemiğine benzetilmesi Hz. Havva kaburgadan
yaratıldığı içindir. İbni Abbâs (Radiyallahu anh), Hz. Havva'nın, Adem
(Aleyhîsselem) uyurken onun sağ kaburgalarının en kısasından yaratıldığını
rivayet etmiştir. Âdem (Aleyhisselam) uyandığı zaman Hz. Havvâ'yı yanında
otururken görmüş ve kucaklamış. Teâlâ Hazretleri de :
«Sizt bîr nefisden
yaratan, zevcesini de ondan halk eden (AMah'dan sakının.» [Nisâ 1] buyurarak
buna işaret etmiştir.
Kaadî Beydâvî:
«Kadınlar hakkında size vasiyyette bulunuyorum; bu vasıyyetimi tutun!» şeklinde
tefsir etmiştir. Bu tefsire göre kaburga eğrilik mânâsına istiare edilmiştir.
Yâni kadınlar eğri bir asıldan yaratılmışlardır. Binâenaleyh onlardan istifâde
ancak kendilerini idare etmek ve eğriliklerine sabru tehammül göstermekle
mümkün olur.
Tîbî'ye göre bu cümle:
«Kadınlar hakkında nefislerinizden hayır tavsiyesi isteyin!» manasınadır ve
mübalağa ifâde eder. Mezkur cümle ile umumî hitâb kabilinden: «Birbirlerinize
kadınlar hakkında hayır tavsiye edin!» mânâsı kasdedilmiş de olabilir.
Kadınların hassaten tavsiye edilmesi zayıf ve işlerine bakacak bir kimseye
muhtâc oldukları içindir.
Ebu Bekr b. Ebî Şeybe
rivayetinde: «Her kim Allah'a ve âhiret gününe îmân ederse bir şey gördüğü
zaman yâ hayır söylesin yâhud sussun!» buyuruluyor. Bu cümlenin mefhumu
muhalifine bakılırsa hayır söylemeyen yâhud susmayan bir kimsenin mu'min
olamayacağı anlaşılırsa da hadîsden kasdedilen mânâ bu değil, böyle bir kimsenin
kâmil mu'min sayılamayacağını beyândır.